22 Mart 2013 Cuma

Sihirli Kupa mı?

Evet.. Sihri kupalarımızda görebiliyoruz artık. Fal ve sihir kelimelerine karşı zaafı olan kadınlardanız hepimiz ve falcılara uğramadan edemiyoruz, kabul ! Bir anda sihirli bir görüntü yakalamak, artık günlük yaşamımızda da çok kolay. Mesele kupa bardak. Ofiste, evde, bir çok yerde en çok kullandığımız eşyalardan biri ve kişiselleştirmek, ona özel dokunuşlar sağlamak istediğimiz bir durum.

Sihirli kupa diye bir şeyi belki en geç duyanlardanım. Bir arkadaşıma ne hediye alsam diye düşünürken bir sitede farklı desenlerdeki sihirli kupalara rastladım. Kupa bardak, yanı başımdan hiç ayrılmayan bir dostum gibi olduğundan kendim içinde sihirli kupa bardak yaptırmayı düşündüm. Sevgilimle çekilmiş bir fotoğrafın olduğu sihirli kupa fena olmaz mıydı şimdi.



Kendim dışında kardeşim içinde o siyah görüntünün birden çizgi karakter fotoğrafına dönüşeceği kupa bardağı hediye olarak almaya karar verdim. O kadar güzel ve değişik modeller var ki ben gittikçe kararsızlaşıyorum. Hediye olarak genellikle fotoğraf basılsa da bir çok farklı desende uygulanabilir. 

Mesela bu üstteki sihirli kupa, ismin baş harfine göre tasarlanabiliyor. İstediğimiz harfe göre uygulamamız mümkün. Hediye olarak bunu alıp zevkle sunabiliriz. Renk değiştiren bu sihirli bardak ile karşımızdaki kişiyi şaşırtıp harika bir sürpriz yapmak çok keyifli olmaz mı. Suratının alacağı o şekil ve güler yüz, dünyalara bedel. Sevdiklerimizi şımartmalı, onlara bu küçük hediyelerle sevgimizi belli etmeyi ihmal etmemeliyiz.

14 Mart 2013 Perşembe

Gelecek, Nasıl Gelecek?

Yarın bir muamma. İnsan evladının bilinmeyene karşı duyduğu korku ve merak ise had safhada. Geleceği hem bilmek isteriz hem de duyacaklarımızın hiç de hoşumuza gitmeyeceği ihtimalinden korkarız. Buna rağmen fal bakmayı bilen birini duyduğumuzda heyecana kapılır, "acaba bilecek mi" merakıyla kendisini bulur, söylediklerinden nasibimizi alırız.




Geleceği önceden bilme tutkusu elbette yeni bir furya değil. İnsanlık tarihi kadar eski olan bu güdü, imparatorların, hükümdarların ve devlet büyüklerinin, danışmanları arasında kahinlere de yer vermesine neden olmuştur. "Tüm erkek çocukları katledile" fetvası gibi tarihe yön veren kararların alınmasında, şüphesiz mistik güçlerin katkısı yadsınamaz.

Şimdi ise daha çok modern şehirli kadınlara, "fala inanma falsız da kalma" düsturu ile mal edilse de fal baktırmak, kadın ve erkek ayırt etmeden herkesin içinde sakladığı bir tutku olmaya devam ediyor bence. Erkekler sosyal konumları ve imajları gereği bu isteği bastırmak zorunda hissediyorlar kendilerini ve arada sırada dost meclislerinde şaka ile karışık yaptıkları "heheheheeh hiç inanmam ama eğlencesine bir bak bakalım ne göreceksin" temalı konuşmalarından, bunu gayet net bir şekilde anlayabiliriz. 

Bu arada bu son söylediğim tespit, bence buz dağının görünen kısmı. Görünmeyen kısmı ise ondan çok daha büyük ve geniş bir alanı kaplıyor. Yani diyorum ki, yarın öbür gün "çok bilen falcılar top 10" listesinde üst sıralarda yer alan bir falcıyı ziyarete gittiğinde eski erkek arkadaşını ya da ofisteki "cool" elemanı görürsen hiç şaşırma şekerim; benden söylemesi.



13 Mart 2013 Çarşamba

Evde spor yapın en mantıklısı bu!




Herkes size spor yapmanız gerektiğini söylüyor ancak trafik, iş ev koşturmaca darken nerede nasıl yapacağınız konusunda bir fikriniz yok değil mi ?

Bir spor salonuna yazılsanız gitme ihtimalniz oldukç düşük. Bunu bilen spor salonları da 6 aylık 1 yıllık üyelikler bağlama çabasında. Diğer taraftan son derece azimli bi şekilde başlasanız bile araya girecek bir kaç porgramla hemen soğuma riskiniz malesef devam ediyor.

Aslında imkanı olanlar için en mantıklı çözüm eve koşu bandı almak .

Koşu bandını ister salona, ister uygun bir odaya koyup aklınıza geldikçe 30 -40 dakika yürüyüş yapmak size zinde tutmaya yetecektir.

Koşu bandını kondisyonunuza gore ister koşu bandı ister yürüyüş bandı olarak kullanabilirsiniz. Her geçen gün yürüyüş temposunu artırarak sağlıklı ve zinde kalmak mümkün.

Bunun yanı sıra kadınların en büyük sıkıntılarından biri kol sarkması içinse gene eve alabileceğiniz  bir kaç dambıl internetten edinebileceğiniz dambıl hareketleri ile kısa sürede fit görünümlü kollara kavuşmanızı sağlayacak

Dambıl fiyat olarak bir taraftan da cazip bir spor aleti. Tüm bunları almaya bile vaktim yok diyorsanız yuh demeyeceğim zira benimde öyle bir vaktim yok ..

Size spordunyasi.com’u tavsiye edebilirim. Sorunsuz çalışıyorlar. Teslimatınız kazasız belasız evinize kadar geliyor. Üstelik fiyatları da piyasaya gore uygun.

Ev konforunda dilerseniz televizyonun karşısında yeni spor aletlerinizi denemenin vakti geldi.

Sağlıklı bir ömür dilerim herkese…

8 Mart 2013 Cuma

Falınızda Tektaş Var!

Hiç başınıza geldi mi merak ediyorum; bir falcıya gittiğinizde, size daha dakika bir gol bir "yakın zamanda evleniyorsun, ahan da bak bu da kanıtı; kocaman tektaş!" dedi mi? Hiç böyle bir şey başınızdan geçmedi mi? Aklınıza hayalinize de mi gelmedi canım?! İnsan falcıya ne için gider ayol, üstüme iyilik sağlık! Görmüş geçirmiş teyze tadında yazmaya başladığımın farkındayım o neden ileee hemen fabrika ayarlarıma dönüyorum.

Ama yine de sormadan edemeyeceğim yahu; bu falcı kısmısı hep mi kötü şeyleri öngörür de patır patır söyler? Aralarından biri de çıkıp demez mi yahu;




- Kızcağızım tez vakitte sana mmm.. sanaaaaa ommmmm gümüş kolye aa hayır hayır altın kolye aaa yok o da değil dur şimdi toparlayacağım; oradan gümüşü oradan da yüzüğü alırsak aaaa kızım sen sözleniyorsun. Gümüş yüzük çıktı burada.

Farkındayım fena bir monolog oldu. Hiç bir falcı hanımefendi (bak özellikle teyze falan demiyorum hanımefendi diyorum saygıda kusur etmemek babında) bu şekilde konuşmaz sanırım. Olsa olsa kötü yazılmış bir senaryonun yan karakterlerinden birinin ağzından dökülüverir bilmem kaçıncı sınıf oyunculukla.



Bak şimdi altın kolye, gümüş yüzük derken canım nasıl da kataloglara bakmak, gördüklerim ile hayallere dalmak istedi. En iyisi gireyim mor takı'nın internet sitesine falımda şimdilik çıkmayan tektaşlara, gümüş yüzüklere falan bakayım. Eee şekerim boşuna çekim yasası dememişler; baka baka çekeceğim kendime hah-hayt!